Oyunun insan yaşamındaki önemi nedir? Bu soruyu ilk ele alanlardan
biri, Fransız düşünür Rousseau olmuş. Rousseau, Emile adlı kitabında
genç bir adamın nasıl yetiştirilmesi gerektiğini anlatır. Oyun oynamak çocukların hakkıdır. Rousseau’ya göre
Emile bir idealdir. Gerçekte insan, özgür doğmuş olsa da her yerde zincirlenmiş durumdadır.
Rousseau gibi aydınlanma çağı düşünürlerinden Schiller’se, bu zincirleri keyif çemberlerine dönüştürmenin bir yolunu bulmuştur, bu da oyun oynamaktır. Schiller’e göre “gerçek” sorundur. Gerçek insanın elini
kolunu bağlar; böylece insan kendisini parçalanmış gibi hisseder. Schiller’e göre oyunla,
gerçek ciddiliğini kaybeder. Gerçekten de, batı toplumunun bireyler için stresli bir yapıya sahip
olduğunun herkes tarafından kabul edildiği 1960’lı
yıllardan sonra bütün spor türlerinde ve oyunlarda patlama yaşandığını hatırlatıyor David Cohen.

Yeni dönemde yapılan yüzlerce araştırmanın sonucunda, bilgisayar oyunları ile oynamanın çocuklarımıza farklı açılardan bir çok fayda fayda sağladığı belirlendi. Dijital eğitsel oyunların zihinsel olduğu gibi kültürel ve bilişsel faydalarını da göz önünde bulundurmak gerekiyor. 

Sınırlı zamanda oyun oynayan çocukların stres ve kaygılarının azaldığı görülmüştür.  Oyunda çıkabilecek sorunlara ve çözüm üretirken , analitik bir şekilde yaklaşmayı öğreten oyunlar çocuğun zihinsel aktivitelerinin de canlı kalmasını sağlar. Eğitici oyunlar beynin devamlı çalışma prensibini ayakta tutan gelişim özelliğine açık oyun türleridir.